Çörek otu, pek çok kutsal kitapta ismi geçen ve binlerce yıldır şifalı bitki olarak bilinen bir bitki türüdür. Günümüze kadar pek çok bilimsel araştırmaya konu olan çörek otunun, kanserli hücrelerin temizlenmesinde etkili olduğu ve kansere karşı koruyucu özellik taşıdığı bilinmektedir. Bu konuda yapılan ciddi sayıda araştırma, olumlu sonuçlar ortaya koymuştur. İslam kültüründen, Antik Yunan dönemlerine hatta Eski Mısır'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada kullanıldığı bilinmektedir. Ülkemizde ise hemen her bölgede yetişmektedir. Dünya genelinde pek çok yetişme alanı bulan çörek otu, ince yapraklı ve otsu bir tarla bitkisi görünümündedir. Çörek otu olarak bilinen siyah küçük tohumlar, bitkinin dallarında yetişen kapsüller içerisindedir. İçerisinde pek çok vitamin ve molekül bulunduran çörek otu, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar. Hatta bazı ilaçların üretiminde ham madde olarak kullanıldığı bilinmektedir. İçerisinde bol miktarda protein, bitkisel yağlar, A, B, C vitaminleri ve fosfor bulunmaktadır.

İbrahim Saraçoğlu'nun önerdiği çörek otu yağı, sedef hastalığına karşı doğal destek amaçlı kullanılmaktadır. Bu amaçla çörek otu yağı kürü uygulanmaktadır. Her sabah 3 çay kaşığı çörek otu yağı, 1 yemek kaşığı yoğurt ile karıştırılarak içilir. Bu kür, en az 15 gün boyunca düzenli olarak uygulanmalıdır.

Çörek otu yağı kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Alerjik reaksiyonlar veya yan etkiler gözlemlendiğinde kullanımı durdurulmalı ve bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır. Ayrıca, çörek otu yağı yüksek dozlarda tüketildiğinde toksik etkiler gösterebilir, bu nedenle önerilen dozajlarda kullanılması önemlidir.

Çörek otu yağının faydaları üzerinde yapılan araştırmaların çoğu, hayvan deneyleri ve laboratuvar çalışmaları ile sınırlıdır. İnsanlar üzerinde daha kapsamlı ve kontrollü çalışmalar yapılması gerekmektedir. Ancak, mevcut veriler çörek otu yağının sağlık açısından birçok fayda sağlayabileceğini göstermektedir.

Sonuç olarak, çörek otu yağı, İbrahim Saraçoğlu'nun önerileri doğrultusunda dikkatli ve bilinçli bir şekilde kullanıldığında pek çok sağlık sorununa karşı destekleyici bir rol oynayabilir. Ancak, herhangi bir sağlık sorunu veya kronik hastalık durumunda mutlaka bir sağlık uzmanına danışılması gerektiği unutulmamalıdır.