Kınakına otu, kökboyasıgiller familyasına ait bir bitkidir. Yaprakları yumurta şeklinde olup, koyu yeşil renkte ve üst kısmı tüysüz, alt kısmı ise tüylüdür. Çiçek kısımları bitkinin uç kısmında grup şeklinde bulunur ve 5-20 santimetre uzunluğunda olabilir. Yaklaşık 40 çeşidi bulunmaktadır. Anavatanı Güney Amerika olan kınakına otu, sağlık alanında birçok faydaya sahiptir. Kınakına otu kabuklarından kinin elde edilir. Kinin, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır ve genellikle ilaçlarda hammadde olarak yer alır. Bunun yanı sıra, çay şeklinde hazırlanıp tüketimi de mümkündür.

Aktarlardan kolaylıkla temin edilen kınakına kabuğu bıçakla ince kıyılır. 1 gram kabuk demliğe alınarak üzerine yarım litre kaynar su ilave edilir. 15-20 dakika demlendikten sonra süzülerek içilebilir. Günde üç defa, 1 gram olacak şekilde tüketilebilir.

Kara üzüm bol suyla yıkanır. Bir havan yardımıyla ya da blenderden geçirilerek püre kıvamına getirilir. Üzerine 1 litre su ve 20 gram kınakına kabuğu eklenir. Kısık ateşte eklenen su yaklaşık 4 bardağa düşene kadar kaynatılır. Kapağı kapatılıp soğumaya bırakılır. Soğuyan karışım tülbent yardımıyla süzülür. Cam şişe içinde buzdolabında muhafaza edilir. Günde iki defa, sabah ve akşam, yetişkinlerde bir kahve fincanı, çocuklarda ise yarım kahve fincanı tüketilir.

Kınakına otunun zararları, kullanıcının sağlık durumu ve vücuduyla ilgili olarak gelişebilir. Aşırı kullanımından kaçınılmalıdır. İçeriğinde bulunan kinin, aşırı tüketildiğinde görme bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca mide bulantısı, güneşe karşı hassasiyet gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Nadir olarak ciltte morarma, kas zayıflığı, baş ağrısı, ruh halinde değişim, duyma kaybı gibi yan etkiler de görülebilir. Gebelik ve emzirme döneminde olanlar ile sürekli ilaç kullanan kişiler, mutlaka doktora danışarak kullanmalıdır.